Varlığın mutlak anlamda aynı kalan olarak düşünülmesi ve başkalık içerenin varlık olmama ile tanımlanması saf bilişte ortaya çıkanın çokluk içermediği sonucuna götürmüş olsa da sonraki dönemlerde farklılık ve çokluk içeren duyusal tecrübenin izahı için saf idrakte olanının çokluğa temas edecek şekilde yeniden tanımlanmasını gerekli hale getirmiştir. Bu da saf bilinç aracılığıyla temas edilenlerin mutlak birlikle ilişkili olmasına rağmen kendinde bir çokluk içeriyor olmasını zorunlu kılmıştır. Bu ...